bugün

entry'ler (76)

hayat

gerçekte bir denge oyunu...
tanrının bizler için yarattığı sahne...
trajikomik bir oyun...

açelya

meral özbek'in babası için yazdığı bir şiirdir. muhteşem bir Yeni Türkü parçasıdır. Murathan Mungan'ın Yalnız Bir Opera'sıylada iyi gider hani.

fizikokimya

tüm formülleri birbirine dönüşen, anlamak amacıyla çalışıldığında çok da zevkli olan zor ders.
bunun bir ileri adımı daha vardır. (bkz: biyofizikokimya)

insanın büyüdüğünü anladığı an

artık eskiden olmayan korkularım var benimde. korku dediysem öyle hafife alma. tam anlamıyla kabus.

şimdilerde uyku pek yok oturduğum adreste. odama, yatağıma uğramaz oldu tene küskün sevgili gibi.

oturduğum adres diyorum. öyle çünkü... ev değil burası artık bana. ömrümün 20 yılından fazlasını verdiğim bu dört duvar aslında ev olmasına evde benim değil.

biz büyüdük çünkü... aile genişledi... dört duvar alamaz oldu içine küçülen hayalleri...

'karanlıkta anneyi beklemeden uyumak' öyle mi?
evet bir zamanlar korkulurdu ne olduğu bilinmeyen uydurma masallardan da uyunamazdı anneler gelmeden.

şimdi ne uydurma masal kaldı ne de yanında uyunacak anne.

hayat gerçek artık. herşeyiyle sahici.

masallar da yok artık hayaller de herşey herkes çıplak. çırılçıplak.

insan anladığı şeyi anlamaması gerektiğini anladığı anda anlıyor büyüdüğünü...

düşünce

beyni kemirendir.

amores perros

hayatı yönlendiren anlardır. çarpışma anları...

doğru zamanda doğru yerde olmak ve çarpışmanın şiddeti belirler yönümüzü dedirten film...

mar adentro

tanrı mucizevi bir şekilde verdiği hayatı aynı yöntemle ve hızla almalı elimizden. hayatın doruk nokktasında ölmeli...

çöküş olmadan, bir şeyler geriye sarmaya başlamadan...

ritanin sarkisi

çetin tekindor ve tülay günal ın rol aldığı oyun...

çetin tekindor ağırlığı, tülay günal ise canlılığıyla oyunu izlenilesi kılmış...

genç ve bilgiye aç bir kadın ile ihtiyar, alkolik bir edebiyat profösörü arasındaki diyaloglar bütünü...

bilgi alış verişi, kişilik alış verişi, rol değişimi ile sonunda kendini bulan yahut kaybeden insanlar...

küçük kızların büyüyüp, koca adamların küçüldüğü oyun...

the curious case of benjamin button

ağlayarak değilde susarak başlamak gibi bir şey hayata...

ölü doğmak ile diri ölmek arasındaki sürecin anlatıldığı güzel bir film...

tersten yaşamak... tersine yaşamak...

oyuncakdunya

yazar, uzun uzun yazar...

ama bazen cümleleri birbirine bağlayamazsınız...

zevk verir belki okuduğunuzun şiirselliği, ama dağılırsınız...

sonra bir gün tanımaya başlayıp, onun oyuncak dünyasını keşfedersiniz...

o zaman cümleler arasındaki boşluklar dolmaya anlamlar netleşmeye başlar...

anlarsınız yazdıklarını bir de sondan okumanız gerektiğini...

düşen cümleleri toparlar ve \'hem\'ler sıkıştırısınız aralara...

hem şiir okur hem güzel olursunuz... *

hayatın anlamının sevgiliden ibaret olması

başkasının hayatını yaşıyorsan böyle olur. o zaman hayatın yok yalnızca sevgilin var demektir. lüzumsuzsundur.

minerva

zeka tanrıçası minerva'nın doğumu oldukça gariptir. annesi akıllı metis (hikmet) ti. efsaneye göre baş tanrı zeus metis'i yutmuş, yani kendi içine atmış ve onu kendisinin bir parçası yapmıştı. akıllı ve zeki zeus metis'i uzun süre kafasının içinde taşıdı. ondan kurtulma zamanı gelip çatınca demir ve ateş tanrısı hephaistos'u çağırdı

"hephaistos" dedi "başım çatlayacakmış gibi ağrıyor, artık dayanamıyorum. alnıma hızla keskin baltanı vur. korkma sen emrimi yerine getir, ben başıma ne geleceğinin biliyorum.

hephaistos baş tanrıya karşı gelmeye cesaret edemedi ve baltasını zeus'un alnına indirdi. o anda yarılan yerden zafer çığlıkları atan güzel bir kız çıktı ve dans etmeye başladı. tepeden tırnağa kadar silahlı idi. başında altın bir miğfer kıvılcımlar saçıyordu. parlak bir zırh bütün vücudunu kaplamıştı. elinde ise yepyeni bir mızrağı sallıyordu. bu hali gören bütün ölmezler hayret ettiler, şaşırdılar. güneş bile onu görünce ne yapacağını unuttu, atlarının dizginlerini çekti, arabasını göğün boşluğunda bekletti. büyük olympos dağı bu yeni tanrıça'nın doğuşu ile sarsıldı. toprak'tan müthiş bir gürültü çıktı. denizler kabarmaya dalgalar coşmaya başladı.*

cennet ve cehennem diye bir yeri yok sanan insan

cehennem için;

(bkz: yaşadığımız dünya)

cennet için;

(bkz: beynimizdeki masal dünya)*

mukemmelliyetci

kuralcı ve kontrol manyağı insanlar...

kolay mutlu olmazlar.

her şey yolunda gitse bile hep bir adım sonrasını düşündükleri için anı yaşayıp mutlu olamazlar.

kendi hayatlarını zorlaştırırken sıradan insanlarınkini kolaylaştırırlar.

ıssız adam

çağımız insanının nasıl yalnız kaldığını çok güzel anlatan bir film...
basit bir konu...
bilindik...
öyle iyi biliyoruz ki...
bir çok sahnede kendimizi buluyoruz...*

zaman

herşeyin ilacı sanılır, aslında ömür törpüsüdür...

kal denilemeyenler

kal diyemediğimiz için kıymetli olanlar...
kal diyebileceğimiz kadar bize ait olmayanlar...
sevdiğimiz, tutkuyla bağlandığımız ama asla sahip olamadıklarımız...
kanadını kırıp uçmasına izin verdiklerimiz...
çok uzağa gidemeyeceklerini bilerek kal demediklerimiz...

östrojen

(bkz: estradiol)

şarap

içiyorsan en kızılını içmelisin şarabın,
kokusunu cigerlerinin en kuytu noktasına çekmeli,
dilinin her noktasında acı-tatlı-ekşi tadını hissetmelisin.
bir kadehden değil sevgilinin dudaklarından içmelisin. *

bir sevginin bittiği an

anlatacak hikayeniz kalmadığında biter sevgi.

kendinizi tekrarlamaya başladığınızda ise o sevgiyle birlikte siz de bitersiniz.